Hamilelik ve Sonrası Depresyonu

Hamilelik neden stres kaynağı olabilir?

  • Stres her zaman olumsuz değildir
  • Değişim ve belirsizlik ( yalnızca bedensel değil, yeni sorumluluklar, yaşam şeklinde değişim)
  • “Yeni bir dünya kurulur ve aileniz bu düzende yerini alır”:
  • Hormonal süreçler
  • Yeni rollere, değişime uyum sağlamak

Hamilelik psikolojisi

  • Hamileliği her kadın farklı yaşar
  • Bazı kadınlar bu süreci daha rahat geçirirken, bazıları için çok daha zor bir süreçtir
  • Hamilelik sürecinde kadın  her zamankinden daha hassastır
  • Eşinden ve çevresindeki diğer insanlardan daha çok ilgi ve özen bekler
  • Bu süreçte mutluluğun yanı sıra korku ve kaygılar da  vardır.
  • Kaygılar; doğum sonrası bebek bakımı ile ilgili, iyi bir anne olup olamayacağı ile ilgili ,fiziksel kaygılar, doğum sonrası eski vücut yapısına geri dönemeyeceği ile ilgili olabilir
  • Aşırı hassasiyet, sebepsiz ağlamalar, alınganlık, stres, kötümserlik görülebilir.

İlk 3 ay

  • İlk 3 ayda anne bebeği henüz hissedemez
  • Sıkıntıları daha çok fiziksel anlamdaki sıkıntılardır
  • Anne adayı bebeği hissedemediği için suçluluk duygusu hissedebilir
  • Kendine aşırı boyutlara varan kısıtlamalar getirebilir

İkinci 3 ay

  • Test ve tetkikler yapılması gereken dönem
  • Anneyi strese sokabilir
  • Bebekte bir sorun çıkma olasılığı kaygısı görülebilir.

Son 3 ay

  • Kadın kendini anne olarak hissetmeye başlamıştır
  • Yaşamının amacının değiştiğini daha net bir şekilde algılamaya başlar
  • Kendisi ile ilgili doğum ile ilgili kaygılar artar
  • Kendisinin kadın olarak çekici olmadığı duygusunu yaşar

Eş desteği ve çevre desteği

  • Hamilelik kadınlar için hassas bir dönem
  • Desteklemek
  • İlgilenmek
  • Bu  işte aynı tarafta olduğunuzu,ortak olduğunuzu göstermek
  • Anlayışlı, sabırlı olmak gerekmektedir.

Destek

  • İhtiyaç duyulduğunda yakın çevreden sosyal destek istemek
  • Eşle iyi bir iletişim içinde olmak
  • Hamilelik dönemi hakkında bilgi sahibi olmak
  • Deneyimli kişilerden bilgi almak
  • Gereksinim duyuluyorsa profesyonel yardım almak

Gebelik Depresyonu

  • Hem annenin hem de çocuğun sağlığını etkileyen ve sık görülen bir ruhsal bozukluktur. Gebelikte depresyon ve depresif belirti görülme sıklığı %12-36 arasında değişmektedir.
  • Depresyon, insanın işlevselliğini, yaratıcılığını, mutluluğunu ve doyumunu engelleyerek yaşam kalitesini düşürmekte ve işgücü kayıplarına yol açmaktadır.
  • Çalışmalar depresyonun büyük çoğunluğunun gebelik, doğum, lohusalık gibi doğurganlık süreçlerini içine alan 18-44 yaş aralığındaki kadınlarda görüldüğünü belirtmektedir.
  • Geçmiş yıllarda gebelik ‘‘psikiyatrik bozukluklar için koruyucu bir dönem’’ olarak görülürken, günümüzde bu görüş kabul görmemektedir.
  • Çünkü kadınlar gebeliği neşe, doyum, olgunluk, kendini gerçekleştirme ve mutluluk kaynağı olarak algıladığı gibi; stres, endişe, kaygılı bekleyiş, üzerinde aşırı bir yüklenme gibi olumsuz ruhsal duygulanımların da yaşanabileceği bir dönem olarak da görebilmektedir.
  • Gebelikte depresif belirti görülme sıklığı gebelik trimesterlerine göre de değişkenlik gösterebilmektedir.
  • Literatürde gebeliğin ikinci trimesterine göre birinci ve üçüncü trimesterinde anksiyete ve depresyonun daha fazla yaşandığı belirtilmektedir.

Belirti ve Bulgular

  • Gebeliğin birinci trimesterindeki başlıca depresif belirti ve bulgular; uyku ve iştah değişiklikleri, duygulanım ve kaygı durumlarında dalgalanma, aşırı yorgunluk, libido kaybı, konsantrasyon güçlüğüdür.
  • Benzer şekilde gebeliğin üçüncü trimesterinde anksiyete, aşırı yorgunluk, uyku ve iştah bozuklukları, doğumla ilgili kaygılar görülebilmektedir. Bu depresif belirtiler gebeliğin ikinci trimesterinde daha az görülmektedir.

Kimler Depresyona Yatkın?

  • Özsaygısı düşük olan
  •  Anksiyete yaşayan, sürekli olumsuz yönde düşünme eğilimi olan,
  • Sosyal desteği az ya da hiç olmayan, eşi ile iletişimin kötü olması
  •  Yaşamında büyük bir travma yaşamış, geçmişinde şiddet görenler
  • 18 yaş altı olma, gelir düzeyinin düşük olması
  • Düşükler, küretajlar
  • Geçirilmiş depresyon veya anksiyete bozukluğu
  • Hamilelikte kilo alma korkusu
  • B6, B12 vitaminleri , folik asit, çinko, magnezyum eksiklikleri (Omega 3 depresyonu önlemede etkili bulunmuş)

Hamilelik sırasında stresi azaltmak

  • Sizi strese sokan durumları not edin ve çözüm yollarını belirleyin, yakınlarınızla paylaşın
  • Sağlıklı beslenin
  • Düzenli uyuyun
  • Uygun egzersiz programları uygulayın
  • Gebelik ve doğum hakkında bilginizin az olmasından endişe ediyorsanız doktorunuzdan veya hamile eğitim kurslarından bilgi alın. Bilmemek endişeyi arttırır.
  • Kendi kendine baş edemediğiniz ciddi düzeyde sorunlar varsa uzmana danışın.

Depresyon tedavi edilmezse

  • Tedavi edilmeyen depresyon kendine zarar verici davranışlarda bulunmaya, intihara ve doğumsal sıkıntılarda artışa neden olabilmektedir. Bu durum fetüsün annedeki mevcut hastalığın zararlı etkilerine maruz kalmasına neden olmakta ve postpartum dönemde ise, anne ve bebek arasındaki etkileşimi ve bağlanmayı olumsuz etkiler
  • Gebelik ve doğum komplikasyonları artar, erken doğuma, düşük doğum ağırlığına ve rahim içi gelişme geriliğine neden olabilir.

Tedavi

  • Hafif depresyonda psikoterapi ön plandayken orta ve ağır depresyonda ilaç tedavisi tercih edilmektedir.
  • Psikoterapi: Kişiler arası terapi veye bilişsel davranışçı terapi şeklinde uygulanabilir.
  • İlaç tedavisi: SSRI’lar nispeten güvenilir
  • Gebelik boyunca veya laktasyon süresince depresyon tedavisinde uygulanan tıbbi tedavinin risksiz olamayacağını belirtilmektedir.
  • Bunun yanısıra depresyon süresince tedavi alınmamasının ciddi sonuçlara neden olabileceğine dikkat çekilmiştir.

          İlaç Tedavisi

  • Döllenmeden sonra ilk 2,5 haftada fetüsün teratojenlerden etkilenmediği kabul edilir, çünkü bu dönemde ya hep ya hiç kuralı geçerlidir. Fetüs toksik bir etkene maruz kalırsa düşük meydana gelir.
  • Teratojenlere en duyarlı olunan dönem döllenmeden sonraki ilk üç ay olan aktif organların geliştiği dönemdir. Bu dönemde alınan ilaçlar organ gelişim bozukluklarına sebep olabilirler
  • Gebelerde depresyon tedavisi için kullanılan ilaçların çoğu gebelik risk kategorisi olarak C kategorisinde : Sertralin (lustral), Essitalopram (cipralex)
  • Hayvanlarda yapılan araştırmalarda ilacın teratojenik etki riski tespit edilmesine rağmen gebelerde yapılan kontrollü araştırmalar yoktur veya hayvanlarda ya da gebelerde bu konuda yapılmış araştırmalar bulunmamaktadır.

Hamilelik Sonrası

Neden zor?

  • Hormonlar
  • Uykusuzluk
  • Değişim

Doğum sonrası döneme uyum

  • Aileye yeni bir üyenin katılımı
  • Yeni bir düzen kuruluyor
  • Bebeğe, yeni düzene, bedensel değişime alışmak
  • Anne için oldukça zor bir dönem
  • Doğumdan sonraki birkaç günden sonra anne postpartum sürece uyum sağlamaya başlar
  • Anne verici konumda
  • Annelik kimliğinin kazanıldığı süreç (3-10 ay arasında gerçekleşir)

Annelik Kimliğine Geçiş

  1. Gebelikte ortaya çıkan, geleceğe hazırlanma safhasındaki kadın anneliğe ilişkin rol modellerini izler (kendi annesini örnek alır)
  2. Biçimsel safha; çocuğun doğumu ile başlar. Anne rol modellerinin etkisi altında çevrenin kendisinden beklediği gibi davranmaya başlar
  3. Biçimsellikten çıkış; kadın anneliğe ilişkin kendi tercihlerini, kendi stilini geliştirmeye başlar
  4. Kişisel safha; annelik rolü kazanılmıştır. Anne olarak rahattır. Kendi fikirlerine ve davranışlarına sahiptir.

Doğum Sonrası Psikiyatrik Durumlar

  • Gebelik hüznü
  • Postpartum depresyon
  • Postpartum anksiyete
  • Postpartum psikoz

Gebelik hüznü

  • Yeni annelerin üçte ikisinde görülür
  • İlk 2-10 gün içinde oluşabilmektedir
  • Duygusallık,sinirlilik, ağlamalar
  • Çocuk ve kendi sağlığı ile ilgili endişeler
  • Dikkat sorunları
  • 1-3 hafta içinde geçer

Gebelik hüznü risk faktörleri

  • Annenin kanında yüksek kortizol düzeyi
  • İlk adetinin yaşıtlarına göre daha küçük yaşta gerçekleşmesi
  • Annenin premenstrüel sendrom hikayesinin bulunması

Gebelik hüznü; Çevredekiler ne yapabilir?

  • Anneyi rahat ettirmek
  • Yardım etmek
  • Anneye çocuğa iyi bakabileceği şeklinde destekleyici yaklaşımlarda bulunmak
  • Annenin rahat, huzurlu, güvenli, umutlu olmasını sağlamak

Bunlar Sağlanamazsa Postpartum Depresyon Alarm Zilleri

  • Sıkıntının değişmeden uzun süre devam etmesi
  • Kendine güvende azalma
  • Kendinin ve bebeğinin sağlığını koruyamayacak kadar endişe veya halsizlik
  • Kendine zarar verme düşünceleri
  • Eskiden gebelik gebelik sonrası dönem, psikiyatrik hastalıklara karşı koruyucu kabul edilmekteydi.
  • Doğumun mutluluk veren bir olay olması gerektiği icin mutlu anne kalıbına uymayan bir kadın şaşkın, utanç icinde ve suçlu hissederek iç karartıcı duygularını kendisine saklardı.
  • Yeni anne olan bir kadın yoğun bir izolasyon, yalnızlık hissedebilmekte ve günlük işlerin tekrarlayıcılığı, iyi bir anne olamama endişesi ve annelik rolu ile yaşadıkları catışmalar sebebiyle depresif mizaca sahip olabilmektedir.

           Postpartum Depresyon

  • Doğumdan sonraki 1 yıl içinde
  • 2 sene sonra gelişirse gecikmeli tip
  • Genellikle postpartum 2-8.haftalar içinde başlar
  • İlk 4 hafta en riskli dönem
  • %15 sıklıkta görülür.

Risk faktörleri

  • Sosyal desteğin yetersiz olması
  • Erken yaşta anne olma
  • Evlilik sorunları
  •  Annenin veya eşin işsiz olması
  • Bebekte sağlık sorunları
  • Planlanmamış hamilelik
  • Bebek kaybı
  • Bebeğin bakımı ile ilgili duyulan kaygı
  •  geçmiş depresyon öyküsü

Belirtiler

  • Günlük yaşam faaliyetlerini gerçekleştirmekte zorlanırlar.
  • Kaygı, suçluluk duygusu ve hayatlarının bir daha normale dönemeyeceği korkusunu yaşarlar.
  • Bebeğin ihtiyacı olan bakım ve özeni gösteremeyebilirler.
  • Hayattan zevk alamama, aile ve arkadaşlardan kaçınma,
  •  Ağlama
  • Bebeklerine, ihtiyacı olandan daha az şefkat gösterirler.
  • Uyku sorunları
  •  Yorgunluk,
  •  İştah değişikliği,
  •  Konsantrasyon problemleri,
  •  Eleştiriye aşırı duyarlılık gibi problemler yaşayabilirler.
  • İntihar düşünceleri, kendine veya bebeğe zarar verme isteği duyabilirler.

Çocuğa yansımaları neler?

  • Depresif anneler çocuklarıyla daha az şefkat iceren temas hareketi sergilerler. Bu sebeple bu annelerin çocuklarının  daha sinirli, cekingen ve daha az yüz mimiği kullanan, az konuşan çocuklar oldukları gözlenmiştir.
  • Bu çocuklarda daha sık davranış problemi görülmekte ve bilişsel işlevleri daha alt duzeyde bulunmaktadır.
  • Çocukluk donemi uyku problemleri de postpartum depresyon ile ilişkilendirilmiştir.

Ne yapmalı??

Destek, destek, destek!

Kendine iyi bakmak

POSTPARTUM DEPRESYON ÖNLENEBİLİR Mİ ?

  • Yardım istemekten çekinilmemeli
  • Kendisi ve bebeği için beklentilerde gerçekçi olunmalı. Mükemmelliyetçilikten uzak durulmalı
  • Egzersiz
  • Bazı günlerin iyi, bazılarının kötü olacağının farkında olunmalı.
  • Akla yakın bir diyet uygulanmalı
  • Eş ile ilişki  geliştirilmeli, baş başa zaman geçirebilmeli
  • Aile ve arkadaşlarla iletişim içinde olunmalı
  • Eve ilk çıkıldığında  ziyaretçilere sınırlandırılmalı.
  •  Bebek uyuduğunda dinlenmek için fırsat
  • Erken tanı hem annenin hem de bebeğin psikolojik ve fiziksel iyilik halinin  sağlanması açısından önemli.

Tedavi:

   Psikoterapi: Kişilerarası terapi veya bilişsel davranışçı terapi

   İlaç tedavisi: Serotonin geri alım inhibitörleri (paroksetin, fluvoksamin)