Panik Atak
- Panik atak, başta “Panik Bozukluk” olmak üzere, birçok psikiyatrik bozuklukta ve bazı fiziksel hastalıklarda görülebilen; beklenmedik bir anda, herhangi bir yerde ortaya çıkan; yoğun kaygı, bunaltı, korku karışımı bir nöbettir.
- Bu nöbet kişiye öylesine yoğun bir korku ve rahatsızlık duygusu yaşatır ki, kötü bir şey olacağı veya sonunun geldiğini, öleceğini hisseder.
- Bu korku fırtınasını yaşayan insan, doğal olarak o ortamdan ve durumdan kaçma, uzaklaşma davranışı gösterir, bir an önce yardım alınabilecek bir sağlık kuruluşuna müracat edilir.
- Çoğu kez de hastane, doktor gördüğünde kişide rahatlama olur ve nöbet geçebilir.
- Panik atağı yaşayanların bazıları, o esnada kalp krizi geçirdiklerini ve öleceklerini hissederler.
- Kişi, büyük bir korku ve dehşet yaşar. Telaş ve kaygıyla bir an önce acile-doktora yetişmek için etrafına yalvarır.
- Kimisi aklını kaçıracağını, felç geçireceğini, kontrolünü yitireceğini, düşüp bayılacağını hisseder.
- Panik atak geçtikten sonra; kişi üzerinden kamyon geçmiş gibi hisseder. Müthiş bir yorgunluk, isteksizlik, sese, gürültüye, kalabalığa, ışığa karşı tahammülsüzlük ortaya çıkar. Yatmak, dinlenmek en iyi seçim olur.
PANİK ATAKTA GÖRÜLEN BELİRTİLER
1. Çarpıntı, kalp atışlarını duyumsama, kalbin yerinden fırlayacakmış gibi olması, göğüste basınç bazen sol kola yayılan ağrı ve uyuşmalar…
2. Terleme( bazen üşüme bazen alevlerin basması hissi)
3. Titreme, sarsılma, itilme hissi
4. Boğulma ve nefes alamama hali (Boğazda düğümlenme veya bir yumru, tıkanma hissi)
5. Soluğun kesilmesi (Derin nefes alma ihtiyacı, havanın yetmemesi gibi hisler)
6. Göğüste daralma, sıkışma, ağrı duyumsama
7. Bulantı, karında ağrı, şişkinlik , gaz oluşması, geğirti.
8. Baş dönmesi, sersemlik hissi, düşecekmiş ya da bayılacakmış gibi olma hali
9. Derealizasyon (Gerçek dışılık, olaylar bir sis perdesinin gerisinde algılanır, cisimler, küçülür, her şey bulanıklaşır, ya da depersonalizasyon (Benliğinden ayrılmış olma hali; sanki bedenle ruh birbirinden ayrılıyor.)
10. Panik
anında kontrolünü kaybedeceği yada çıldıracağı korkusu (Kendisine, çocuklara,
çevreye zarar verme korkusu)
11. O esnada “yaşamım buraya kadarmış” duygususu, ölüm korkusu
12. Ellerde, kollarda, bacaklarda, başta ve birçok yerde uyuşmalar, yanmalar, karıncalanmalar,
diken diken olma halleri
13. Üşüme, ürperme ya da ateş basmaları
Panik Atağın 13 bedensel ve bilişsel belirtisi vardır. Bunlardan 4 tanesinin olması nöbet için yeterlidir çoğunlukla 7-10 arası belirti yaşanmaktadır. Nöbet hızlı başlangıçlıdır, 10 dakikada zirveye çıkar. Bazen yarım veya bir saat sürebilir.
PANİK ATAKLARIN GÖRÜLDÜĞÜ DURUMLAR – PSİKİYATRİK BOZUKLUKLAR
1. Panik Bozukluk
2. Sosyal Fobi
3. Özgül Fobi
4. Posttravmatik Stres Bozukluğu (Travma sonrası stress bozukluğu)
5. Akut Stres Bozukluğu
6. Genelleşmiş Anksiyete Bozukluğu
7. Obsesif-Kompulsif Bozukluk (Takıntı-Saplantı-Titizlik Hastalığı)
8. Anksiyeteli Depresyon
9. Şizofreni ve Paronoya
10. Hipokondriasis(Hastalık hastalığı)
11. Somatizasyon Bozukluğu
12. Yapay Bozukluk
13. Madde ve alkol kullanımı
14. Genel tıbbi duruma bağlı panik ataklar
PANİK ATAKLARA SEBEP OLABİLEN TIBBİ DURUMLAR
* Hipoglisemi(kan şekeri düşüklüğü)
* Feokromasitoma(Böbrek üstü bezi hastalığı, aşırı adrenalin salgısı yapar)
* Kortizol hormonu yüksekliği
* Tiroid bezinin aşırı veya yetersiz çalışması
* Alkol ve diazem veya bazı-epilepsi ilaçlarının birden kesilmesi durumları
* Kafein,kokain,uyarıcı anfetamin ve benzeri doping maddeleri alımı
* Vitamin eksiklikleri, kansızlıklar
* Akciğer hastalıkları
* Bazı kalp hastalıkları
* Bazı enfeksiyon hastalıkları
* Bazı ağır üst solunum yolu enfeksiyonları ve ağır gripler
* Hipo ve Hipertansiyon Atakları
* İrritabl Kolon sendromu
* Migren
* Beyin tümörleri
* Epilepsi(sara)hastalığı
* Multipl skleroz ve bazı nörolojik hastalıklar
- Bunun için panik ataklı birinin bir yada iki kez detaylı bir fiziksel muayene ve tahlil-tetkikten geçmesi gerekir. Herhangi bir fiziksel hastalık saptanmamışsa, vakit geçirmeden psikiyatrik tedaviye başlamak gerekir.
- Görülen belirtiler kalp hastalığı görünümü verebilmektedir.İlk başvurular bu yüzden dahili branşlara olmaktadır .
- Sıkca sorulan soru şudur:
“Panik atakla panik bozukluk aynı şey midir?”
Panik atak tek başına bir hastalık grubu değildir. Panik atak belirli rahatsızlıklarda görülen bir durumdur.
Panik bozukluğu-Tanım
- Panik atak ya da panik nöbet olarak tanımlanan durum , panik bozukluğun temel parçalarından birini oluşturan, ani, beklenmedik biçimde gelen beden belirtilerinin eşlik ettiği şiddetli kaygı ve korku ataklarıdır.
- Ama Panik bozukluk sadece bu panik nöbetlerden oluşmaz. Beklenti endişesi ve kaçınma dediğimiz fobi benzeri durumlar da hastalığın temel parçalarıdır.
- Panik bozukluk hemen her zaman bir panik nöbet geçirilmesi ile başlar. Bu ilk panik nöbetler herhangi bir zamanda, beklenmedik biçimde ve neredeyse hiç ön belirti vermeden aniden gelirler. Bir çok hasta bu ilk nöbette acil olarak bir hastaneye ya da bir kliniğe gitme ihtiyacı duyar.
- Ancak panik nöbet geçiren herkes panik bozukluğa yakalanmaz. Şiddetli bir nöbet yaşayan ya da bu nöbetleri arka arkaya sık yaşayan bireyler, içinde bulundukları diğer stres durumlarının da katkısıyla panik bozukluğa sürüklenirler
- Panik bozukluğa sürükleniş sürecini destekleyen ikinci aşama, kişide bu nöbetlere dair aşırı zihinsel meşguliyet ve bu nöbetlerin tekrar yaşanabileceğine dair derin endişeler gelişmesidir. ‘Beklenti endişesi’ olarak tanımladığımız bu ikinci aşamanın da baskınlaşması ile panik bozukluk belirginleşmeye başlar.
- Her hastada olmasa da bir çok hastada üçüncü aşama olan kaçınma dönemi de tabloya eklenir. ‘Kaçınma‘, panik atak geçirme ile ilgili korku ve endişeleri belirginleşmiş bireyin bu nöbetleri geçirebileceğini düşündüğü ortam ve durumlardan uzak kalma çabaları geliştirme sürecine verilen genel addır.
- Örneğin kalp krizi geçirebileceğini düşünen kişinin spor yapmaktan kaçınması, bayılabileceğini düşünen kişinin yanında hep birilerini bulundurma çabası, ya da acil servise gitme ihtiyacı olabileceğini düşünen kişinin trafik tıkanıklığı kaygısı ile yola çıkmaması gibi önlemler geliştirmesi kaçınma stratejilerine bazı örneklerdir.
- Ancak bir süre sonra bu kaçınmaların bazıları fobiye dönüşerek hastalığın sorun yaratan bir parçası haline gelebilirler. Bu noktaya gelindiğinde ne yazık ki panik bozukluk kişinin yaşam alanını sinsice daraltmaya başlar, çalışma koşullarını güçleştirir ve insanı ilişkilerinde başkalarına bağımlı hale getirebilir.
- Agorafobinin belirgin özeliği ; yalnız kalmaktan yada kaçmanın zor olabileceği ve ani bir sorun yaşanacağından yardım alınamayacağı korkusu ile kalabalık , topluma açık yerlerde bulunmaktan duyulan korkudur.İşlek bir cadde , sinema , tiyatro , cami, tünel, asansör, toplu taşıma vasıtaları , büyük kapalı alış veriş merkezleri en sık kaçınılan yerler ve durumlardır.
- Agorafobikler çoğu kez evden çıktıklarında mutlaka güvendikleri birinin kendilerine eşlik etmelerini ısrarla isterler
.
Panik Bozukluk Belirti Listesi
- Her panik bozukluğa sahip birey aynı belirtilere sahip değildir. Yine panik bozukluğu olan her birey her zaman aynı belirti kümesinde kalmaz, hastalık belirtileri değişebilir.
- Örneğin bir hastamızda önceleri kalp krizini taklit eden panik nöbetleri varken, daha sonra aklını kaybetme korkuları içeren, vb. panik nöbetler gelişebilir. Bu nedenle, her hastanın bazı belirtilerini yaşadığı bu sendromun, belirtilerinin çok daha detaylı aktarılması gerekir.
1. Beden Belirtileri: Bedende gerçekten yaşanan, ama olduğundan abartılı ve yüksek algılanan duyumlardır.
– Hızlı ve şiddetli kalp atışları,
– Düzensiz kalp atışları ve göğüste sıkışma hissi,
– Tansiyonun yükselmesi, başta basınç ve boyunda gerginlik hissi
– Her tarafta sıcaklık hissetmek
– Hızlı nefes alıp verme
– Göğüste basınç
– Hava açlığı nefes alma
zorluğu
– Ağız kuruluğu
– Boğazda yumruk hissi
– Ellerde titreme
– Diz ve
bacaklarda güçsüzlük veya esneklik
– Ellerde, ayaklarda ve yüzde karıncalanma
– Avuç içlerinde terleme
– Soğuk ve ıslak eller
– Kısmen felce uğramışlık duygusu
– Baş dönmesi, sersemlik, göz kararması
– Bayılacakmış hissi
– İç titremesi, titreme duygusu
– Bulantı veya ishal
– Ani şiddetli mide gazı ve midede basınç hissi
– Mideye bir şey çöküyor ya da yanma hissi
— Midede titreme, heyecan
– Bulanık görme
– Açık olarak (net olarak) düşünememe
– Gerçek dışılık hissi (rüyada gibiyim)
– Çevreyi ya da bedeni değişmiş algılama hissi
2- Düşünce Belirtileri: Düşünce belirtileri yukardaki fiziksel belirtilere ve algılara eşlik eden kötümser yorum ve inançlardır;
-Ölmek üzereyim.
-Aklımı yitirmek üzereyim.
-Kontrolümü kaybediyorum.
-Bu hiç bitmeyecek.
-Diğer insanlar benim aklımı kaçırdığımı düşünecek.
-Ben gerçekten korku içindeyim.
-Kalp krizi geçiriyorum.
-Kendimden geçmek üzereyim.
-Buradan çıkmam mümkün olmayacak.
-Diğer insanlar ne düşünecek bilemiyorum.
-Bana ne olduğunu anlamıyorum.
-Ben hep
böyle kalacağım.
-Midemdekileri çıkartmak üzereyim.
-Beyin tümörüm olmalı.
-Nefes alamayıp öleceğim.
-Tıkanma yüzünden öleceğim.
-Aptalca davranışlar sergileyeceğim.
-Kör olacağım.
-Birisine zarar vereceğim.
-İnme inecek, felç olabilirim.
-Çığlık atacağım.
-Saçmalayacağım ya da komik konuşacağım.
-Rezil olacağım.
-Korkudan felç olacağım.
-Bende gerçekten fiziksel bir problem var.
-Nefes almam mümkün olmayacak.
-Çok kötü bir şey olacak; olay çıkaracağım.
3– Beklenti Endişesi ve İlişik Belirtiler,
Bu
belirtiler duygusal belirtiler olarak da tanımlanabilir. Beklenti sıkıntısı,
panik atağa yakalanmış olmakla ilgili genel kötümser duygu hali, nöbetleri
tekrar geçireceği endişesi içinde yaşama, sık sık bedenden olumsuz işaret alma ve bedenle ilgili
kaygılar yaşama halidir. Buna ilişik olarak,
– gün içinde sık sık nedensiz endişeli olma hali,
– sık sık nedensiz huzursuz ve gergin olma hali,
– sık sık nedensiz öfkeli olma hali,
– ve diğer duygusal sıkıntılar, duygusal oynamalar yaşama halidir
4-Kaçınma Belirtileri:
-Tek başına
kalamıyorum.
-Tek başına evden uzaklaşamıyorum.
-Berbere, kuaföre gidemiyorum.
-Diş hekimine gidemiyorum.
-Alışveriş merkezlerine gidemiyorum.
-Restaurantta yemek yiyemiyorum.
-Tiyatroya, sinemaya gidemiyorum.
-Pazara çıkamıyorum.
-Kalabalık yollarda yürüyemiyorum.
-Spor yapamıyorum.
-Denize giremiyorum.
-Toplantıya
gidemiyorum.
-Yolculuğa çıkamıyorum.
-Köprüden geçemiyorum.
-Tünelden geçemiyorum.
-Evden uzağa gidemiyorum.
-Tek başına otomobil kullanamıyorum.
-Tek başına parka gidemiyorum.
-Tek başına alışverişe gidemiyorum.
-Trende seyahat edemiyorum.
-Asansöre binemiyorum.
-Otobüste seyahat edemiyorum.
-Metroya binemiyorum.
-Uçak ile seyahat edemiyorum.
-ve diğerleridir…
Panik Bozukluklu hastaların Düşünce ve Davranış Özellikleri:
Panik Bozukluğu olan hastalar,yaşadıkları panik ataklar nedeniyle zamanla yaşamlarında bazı değişiklikler yaparlar .
Çok şiddetli ölüm korkusu veya kontrolünü yitirme duygusu yaşadıklarından düşünce davranışların da aşırılıklar abartılar, korkular,dikkati çeker,fakat bütün bunlar hastanın elinde ve iradesinde değildir.
Örnekler:”Her
an bana bir şey olabilir,düşüp bayılırım”korkusuyla aşağıdaki davranışlar
geliştirilir:
– Yanında su taşıma,
– Sürekli kalbini ve nabzını dinleme ve tutma,
– Tansiyon aletiyle dolaşma,sürekli tansiyonunu ölçme ve ölçtürme,
– Yakınlarının adreslerini,telefonlarını özel bir şekilde yanında taşıma,
– Panik krizi yaşanır endişesiyle cinsel ilişkiden kaçma,sportif aktiviteleri
bırakma,
– Sürekli yanında birilerinin bulunmasını isteme,yalnız kalamama,sokağa çıkamama, kalabalık , kapalı yerlere
girememe,toplu taşıma vasıtalarına binememe…
– Bulunduğu
muhitten uzağı gidememe,
– Tatile seyahate çıkamama,
– Bir yere gideceği zaman sağlık kuruluşlarının olduğu güzargahlar dan gitme,
– Sık sık,acil ünitelerine başvurup kalp grafikleri(EKG) çektirme,Check-Up,lar
Yaptırma,
– Berbere diş hekimine gidememe,
– Boğazını sıkan bir şey giyememe,
– Sütyen takmaktan sıkıntı duyma,
-Camiye gidememe,veya en arka safta namaz
kılma
– Cenaze arabası,ambulans,itfaiye aracı görünce hastanelere gidince fenalaşma
hissi,
– Uyanamama,uykuda panikle ölürüm diye uyumama,uykusunu kaçırma,
– Tansiyon
yükselecek,kalp krizi geçirilecek veya felç kalınacak korkusu ile aşırı
rejim_diyet uygulaması,
– Tv’lerdeki,basındaki intihar,cinayet,felaket haberlerinden aşırı
etkilenme,onlar gibi olma korkusu,
– Otomobilde panik yaşarım korkusu ile,otomobiline binememe, otomobilini
satma,
– Uçağa,vapura binememe,
– Tek başına banyo yapamama,tuvalete gidememe,kapıda birisini bekletme,
– Bayılırım, ölürüm diye aylarca banyo yapamama,
– Panik krizi geçtikten sonra,aşırı yorgunluk,keyifsizlik halinin ortaya çıkması.
- Panik bozukluğu-kadınlarda erkeklere göre 2-3 kat daha sık görülür.
- Farklı istatistiksel çalışmalara göre panik bozukluğun genel olarak nüfustaki yaygınlığı, dünyanın her yerinde aynı yaygınlıkta olmayarak %3- 6 arasında değişir
* Panik
Bozukluğu her yaşta başlayabilir
* İlk panik ataklar en çok 17-25 yaş grubunda ortaya çıkmakta, ama panik
bozukluğa 25-40 yaş gurubunda daha çok rastlanmaktadır.
* Etnik,
kültürel farklılıklar çok önemli bulunmamıştır.
* Şehir yaşamında,kırsal bölgelere göre daha sık görülmektedir.
* Ekonomik durumla bağlantısı bulunamamıştır.
* Eğitim düzeyiyle panik bozukluğu arasında direkt bir ilişki saptanmamıştır
* Evli insanlarda,dul yada boşanmış insanlara göre daha az görülmektedir, (Bir
çalışmada boşanmış yada dullarda 5 kat daha fazladır )
PANİK BOZUKLUK NEDENLERİ
1-Genetik ve ailesel nedenler.
2- Biyolojik teoriler
3- Psikodinamik teoriler
4- Gelişimsel teoriler
5- Öğrenme kuramları
6- Bilişsel modeler
PANİK
ATAK, BEYİNİN KÖTÜ BİR ŞAKASIDIR.
Beyinden sahte bir alarm söz konusudur.
- Normalde acil ve ani bir hastalık durumunda vucuttaki sinir ağı vasıtasıyla olaydan hemen haberi olan beyin, vücuttaki organların çalışma düzenini bu hastalığa karşı en iyi savunma pozisyonuna hazırlar.
- Beyin, henüz bilinmeyen bir sebepten dolayı, nöroendokrin sistemi devreye sokarak, vücuda acil hastalık alarmı verir.
- İşte bu andan itibaren vücudun tüm organları aslında mevcut olmayan bu hastalığa karşı savunmaya geçer.
Diyelim ki, beyin kalp krizi alarmı verdi. Bu durumda nabız hızlanır, tansiyonda iniş çıkışlar, daha ziyade yükselme yaşanır, terleme olur, kana geçen fazla miktarda adrenalinden dolayı, extremitelerin ısı derecesi düşer, el ve kollarda uyuşmalar olur, vucut beyinden gelen alarma karşı üst düzey savunmaya geçer. Böylece kalp krizi geçirdiğini sanan birey, yaşadığı yoğun ölüm korkusu ile kendini en yakın sağlık merkezine zor atar.
- Ancak hastanedeki tüm tetkikler kalp krizinin olmadığını gösterir. Kişi bununla da yetinmez olası tüm araştırmaları farklı farklı sağlık merkezlerinde tekrar tekrar yaptırır. Hiçbirinde sonuç farklı değildir. Tüm doktorlar kalp yönünden sağlam raporu vermesine rağmen, bilinmeyen bir zamanda yine aynı sendrom yaşanır. Kişi her defasında ya gerçek kalp krizi yaşıyorsam şüphesi ile yine hastanelere koşar. Bu durum böyle yaşanır durur.
Kimler paniğe daha yatkın?
– Birinci
derece akrabalarında panik ya da başka anksiyete bozukluğu olanlar.
– Sıkıntılı, telaşlı, aceleci, mükemmeliyetçi, insanlar.
– Düşünce ve duyguların yeterince dışarıya yansıtamayan, “içsel
insanlar.”
– Alkol yada başka bağımlılık yapabilen maddelere yatkınlık ve bağımlılık
– Geçmişinde panik atak diğer anksiyete bozukluklarından bir rahatsızlık ya da
depresyon geçirmiş olmak.
– Sürekli baskı altında olmak, engellenmek yada kendi kendini baskılamak.
– Sosyal
fobik, kaçıngan kişilik yapıları
– Sürekli “verici” davranma “iyilik meleği”gibi davranma
“hayır” diyememe.
– Öfkesini, kızgınlığı dışarıya yansıtamayan insanlar
– Dürtülerini sürekli bastıran insanlar.
– Aşırı hırslı,sürekli başarı ile beslenen,başarısızlıklarda kendisini suçlayan
yapı..
Tedavi
- Tedavi için erken başvuruda bulunulursa panik bozukluk 4-6 ay içinde % 100 e yakın bir başarı oranı ile tedavi edilebilir. Ama kronikleşme, başarı şansını % 70-80′ lere kadar düşürebilir.
- Kronikleşmiş hastalardaki bu tedavi başarı oranındaki düşüşün nedenlerinden bazıları, tedavi süresinin uzaması nedeniyle hastanın hem sabır, hem ekonomik açıdan zorlanması nedeniyle tedaviye katılımının kesintiye uğraması ve yine bıkkınlaşmış hastalarda tedavi olacağına dair inanç yitimi gelişmesidir.
- Panik atak tedavisinde en önemli nokta ‘erken tanı ve erken tedavidir’.
- Hastalığın kronikleşmesi hem hastalığın verdiği hasarları artırmakta hem de tedaviyi zorlaştırmaktadır. Kronik panik atakta da tedavi şansı devam eder, ama daha uzun süre gerekir.
- Erken tanının bir diğer yararı da hastayı bir çok gereksiz tıbbi test ve tetkikten kurtarması, ekonomik ve sosyo-psikolojik kaybını azaltmasıdır.
- Panik atak tedavisinde 2 temel araç ya da yöntem vardır.
- Bunlar ilaç ve psikoterapidir
- Hastalar tercihen sadece ilaçla ya da sadece terapiyle tedavi edilebilirler.
1- İlaç
- Panik atak tedavisinde temel ilaçlar antidepresanlardır.
- Yeşil reçeteli olan ve olmayan anksiyolitikler de tedavide kullanılabilir.
2-Terapi
- Psikoterapi, panik bozukluk tedavisinde daha ilk adımda başlar.
- Panik nöbetler yaşamış ve sarsılmış hastaların yaşadıkları şokun giderilmesi, onların organik bir hastalıkları olabileceği korkularından uzaklaştırılıp, panik nöbetler yaşadıklarına ikna edilmesi, panik bozukluğun detaylı anlatılması ve tedaviye cesaretlendirilmeleri hep bir terapi yaklaşımı gerektirir. Daha sonraki süreçlerde doktorun tercih ettiği terapi yöntemleri ile hastanın nöbetlerle başetmeyi öğrenmesi, stres faktörlerini tanıması ve yönetebilir hale gelmesi, sonra da panik bozukluğu yenebilir hale gelmesi amaçlanır.
- Bir çok terapi yöntemi olmakla birlikte panik bozuklukta en geçerli terapi yöntemlerinin kognitif terapi ve davranış terapisi kombinasyonu olduğu genel kabul görür.
- Genel bir anlatımla kognitif yani bilişsel terapi, hastanın geçmişte edinmiş olduğu onu panik atağa sürükleyen negatif düşünce ve inançların, yani bilişlerin daha yararlı olanlarla yer değiştirmesini sağlanmasıdır.
- Davranış tedavisi de genel anlamda korkulan durumlarla ilgili sistematik ya da direkt üstüne gitme yöntemleri içerir ve özellikle kaçınmaların tedavisinde yararlı olabilir.
-Öncelikle solunum düzenlenmeli ve ve beden gevşetilmelidir.
-Panik nöbetin panik nöbet
olduğundan şüphe edilmemelidir.
-Negatif kaygı üretici düşünceler
durdurulmalı ve alternatifleri ile değiştirilmeye çalışılmalıdır.
-Dikkati bedenden uzaklaştırmaya
çalışılmalıdır. Beden belirtilerini yüksek algılamaya neden olan seçici algıdan kaçınılmalıdır.Bu
amaçla dikkat başka bir objeye ya da konuya kaydırılmaya çalışılmalıdır.
-Panik nöbetin kısa bir süre sonra
kendiliğinden geçeceğinden şüphe edilmemelidir.
- -Yalnızsak sevdiğimiz insanlar ya da
dostlarımız yardım isteğinden çok sohbet amacıyla aranmalıdır.
-Panik nöbet geçirildiğinde yapmakta olduğumuz iş bırakılmamalıdır. Örneğin, yürüyüş, araba kullanma vb. Sadece yavaşlanmalıdır.
-Pozitif imajinasyonlar, sevdiğiniz yerler, ortamlar, durum ve kişilerin hayal edilmesi gibi, bir hastane acil servisinde olduğumuzu hayal etmekten daha iyi olacaktır.
Paniğin seyri,gidişatı
Uzun süreli izleme çalışmalarında % 40’nın belirtilerden arındığı,yaklaşık % 50’sinin belirtilerinin çok hafiflediği ve yaşamlarını engellemediği saptanmıştır.% 10-20 arası belirtilerin iniş-çıkışlarla devam ettiği görülmüştür.
Panik atak hastasının yakınları ne yapmalı?
* Atak sırasında hasta yakınlarının sakin ve sabırlı olması, hastayla birlikte paniğe kapılmamaları, hastaya kendisine bir şey olmayacağı yolunda telkinde bulunmaları gerekiyor.
* Her panik atak sırasında acile başvurma ya da defalarca tetkik yaptırma isteği karşısında hastaya bunların gereksiz olduğunun anlatılması öneriliyor.
* Hastanın, ‘Panik gelecek’ endişesiyle yapmaktan kaçındığı davranışların düzeltilmesi, uygulamalarında özendirici ve güven verici yaklaşım içinde yardımcı olunması isteniyor.
* Hastanın panik hastalığından kaynaklanan davranışlarını, ‘Naz’, ‘Kapris’ ya da ‘Rol yapma’ olarak değerlendirmemek gerekiyor. Aksine, böyle durumlarda hastaya destek verilmeli.